İster büyük bir yarış için antrenman yapıyor olun, ister uzun bir iş gününün ardından kafanızı boşaltmak için arazilere çıkmayı seviyor olun, koşu ayakkabılarınız her adımda yanınızdadır. Ancak bir süre sonra yıpranmış bir hale gelirler. Şaşırtıcı olmayan bir şekilde, yıpranmış ayakkabılarla koşmak sizin için tehlikeli olabilir ve yarardan çok zarar verebilir. Çok sevilen koşu ayakkabıları zamanla darbe emme yeteneklerini kaybeder, bu da duruşunuzu ve yürüyüşünüzü değiştirebilir, bu da potansiyel olarak ileride sakatlanmalara yol açabilir.
Koşu ayakkabılarının ortalama ömrü
Koşu ayakkabılarınızın antrenman yaparken takip etmeniz gereken bir kullanım ömrü vardır. Hayattaki diğer şeyler gibi, örneğin araba lastikleriniz gibi, koşu ayakkabılarının ortalama ömrü de zamanla değil, mesafeyle ölçülür. Bu aylar değil, kilometreler meselesidir. Her koşucu benzersiz olduğundan, ayakkabıların aşınma hızı kişiden kişiye büyük ölçüde farklılık gösterebilir, bu nedenle 300-500 mil (koşu ayakkabılarının ortalama ömrüdür) herkes için geçerli olmayabilir. Kilonuz, koşu mekaniğiniz ve bulunduğunuz ortam, koşu ayakkabılarınızı ne sıklıkta değiştirmeniz gerektiği konusunda önemli bir rol oynar. Örneğin, aşırı pronasyon yapan 230 kiloluk bir koşucunun ayakkabıları, formunu ve adımlarını geliştirmiş 120 kiloluk bir kişiye göre daha az yıpranacaktır.
Spor ayakkabılarınızın ömrünü uzatmak istiyorsanız, bir ayakkabı rotasyonu oluşturabilirsiniz. Bu durumda, birkaç çift koşu ayakkabınızın aynı anda kullanılabilir durumda olması, koşularınız arasında ayakkabılarınızı değiştirmenize de olanak tanır. Çünkü koşu, ayakkabının orta tabanını sıkıştırır ve her gün aynı çiftle koşmak ayakkabılarınızın bir sonraki kullanımınızın öncesinde tamamen gevşemesine izin vermez. Bu da ayakkabınızın daha hızlı yıpranmasına neden olur. Orta tabanın basıncının tamamen boşalmasına izin vermek, daha fazla kilometre kat edebileceğiniz anlamına gelir. Ayrıca, ayakkabılarınızı koşu için saklamak ve dışarıdayken giymemek de iyi bir fikirdir, çünkü bu aynı zamanda dekompresyon süresini önemli ölçüde sınırlandırır. Temel olarak, ayakkabılarınıza bir mola verin; onlar da siz de bir molayı hak ediyorsunuz.
İyi bir çift koşu ayakkabısına yatırım yaptığınızda, bu ayakkabılardan yaklaşık 300 ila 500 mil arasında yol kat etmelerini bekleyebilirsiniz. Bu da yaklaşık 500 ila 700 kilometre demektir. Daha fazla yığın yüksekliğine sahip daha kalın ayakkabılar genellikle hafif, daha düşük yığınlı spor ayakkabılardan daha uzun ömürlü olacaktır. Ayakkabılarınız kilometrelerce yol kat ediyorsa, yalnızca koşu deneyiminizi iyileştirmekle kalmayıp aynı zamanda su toplaması ve burkulma gibi eski ayakkabı kaynaklı yaralanmaları önlemek için yeni bir çifte yatırım yapmayı düşünmeye başlamak akıllıca olacaktır.
Koşu ayakkabılarınızın değiştirilmesi gerektiğine dair işaretler
Koşularınızda kaç kilometre koştuğunuzu takip etmiyorsanız, 500 mil sınırına ne zaman ulaştığınızı bilmek zor olabilir. Ancak koşu ayakkabınızın en iyi günlerini geride bıraktığına dair bazı işaretler vardır:
1. Koşu sonrasında ayaklarınız çok ağrıyorsa.
Şöyle düşünüyor olabilirsiniz: "Evet! Koşudan sonra genellikle ayaklarım ağrıyor". Ancak bu ağrı normalden daha fazladır. Genellikle ayak tabanlarınızda ve taban çukurunda sertlik olarak da ortaya çıkar.
2. Yeni ağrılar geliştiriyorsanız.
Yıpranmış ayakkabılar yürüyüşünüzü etkileyebileceğinden, koşu sonrasında kalça, diz ve ayak bileklerinizde sakatlanmalara yol açabilir. Yeni gelişen, açıklanamayan ağrılar, ayakkabılarınızdaki yastıklamanın kaybolduğunun ve değiştirilmesi gerektiğinin bir göstergesi olabilir.
3.Ayaklarınız sürekli su topluyorsa.
İyi giyilen ayakkabılar zamanla şeklini değiştirebilir, bu da eskisi kadar iyi olmadıkları anlamına gelir. Bu, ayaklarınızın yeni ve beklenmedik yerlerinde su toplamasına yol açabilir.
4.Taban izleri kaybolmuşsa.
Dış tabanlar kel hale gelmeye başladığında, oluklar daha az belirgin hale gelir. Bu durumda, ayakkabının tutma özelliği zayıflar ve vücudunuzun yürüyüşü belirli yüzeylerde kaymamanızı sağlamak için değişir.
5.Orta taban çok yumuşak hissettiriyorsa.
Orta taban hafif baskı altında çökmemelidir. Bu durum yeni ayakkabıların zamanının geldiğinin önemli bir işaretidir.
6.Düz hissettiriyorlarsa.
Ayakkabılarınızdaki yastıklama zamanla sıkışacaktır. Bir zamanlar ayağınızın kıvrımlarını ve hatlarını saran kısımlar, şimdi düz bir şekilde duruyorsa yeni ayakkabı almanın zamanı gelmiştir.
Koşu ayakkabıları ne zaman değiştirilmeli?
Su toplamalarının, ağrıların ve sızıların ortaya çıkmaya başladığı aşamaya geldiyseniz, artık çok geç. Haftada ortalama 20 mil koşuyorsanız, bundan yaklaşık 3-6 ay önce yeni bir çift koşu ayakkabısı almanız gerekirdi. Ancak koştuğunuz ve antrenman yaptığınız yarışların türü değişebilir. Maraton koşucuları haftada ortalama 40 mil koşma eğilimindedir, bu nedenle ayakkabınızın ömrü önemli ölçüde daha az olacaktır. Her koşudan en iyi şekilde yararlanabilmeniz için ne zaman yeni koşu ayakkabısı almanız gerektiği hakkında daha fazla bilgi edinin. (globalde bu kısma yeni koşu ayakkabısı blog yazısına link verilmiş)
En iyi uzun ömürlü koşu ayakkabıları
Yeni ayakkabılar için para harcarken, rahat ve mümkün olduğunca uzun süre dayanacak olanları tercih ettiğinizden emin olmak isteyeceksiniz- şık görünüyorlarsa bu da ek bir avantaj.
Erkekler ve kadınlar için darbelere dayanacak şekilde tasarlanmış ancak yine de yeterli yastıklama ve sıçrama sağlayan ayakkabılar için Fresh Foam serisi sizi bekliyor. Erkekler ve kadınlar için Fresh Foam W1080O13, yastıklama deneyimini orta tabanın daha geniş alanlarına daha fazla köpük uygulayan ve daha dar noktalarda esnekliği artıran güncellenmiş orta taban haritalaması ile dengelendiğinden her tür koşucu için benzersiz bir performans sunar. Bu yüksek teknolojili tasarım, gelecekte çok sayıda konforlu koşuya imza atacağınız anlamına geliyor.
Koşu ayakkabılarınız, eklemleriniz zorlanmasın diye darbelere dayanacak şekilde tasarlanmıştır. Ayakkabılarınızı değiştirmek için işaretleri ne zaman ve nasıl fark edeceğinizi bilmek, yaklaşan koşuları ve yarışları mümkün olduğunca konforlu hale getirme şansınızın daha yüksek olduğu anlamına gelir.
İyi bir koşu ayakkabısı bulmak, sadece güzel görünen ve ayağınızı rahat hissettiren bir ayakkabı seçmenin ötesine geçer (ki bunlar önemlidir); ayağınıza en uygun ayakkabıyı bulmak, her seferinde daha iyi bir koşu ortaya çıkarmanızı sağlayacaktır.
Koşarken ayaklarınızın dakikada ortalama 80 ila 100 kez yere çarptığını biliyor muydunuz?
İster büyük bir yarış için antrenman yapıyor olun, ister uzun bir iş gününün ardından kafanızı boşaltmak için arazilere çıkmayı seviyor olun, koşu ayakkabılarınız her adımda yanınızdadır.
Yıllarınızı kaldırımlarda antrenman yaparak ve şehir sokaklarında yarışarak geçirdiyseniz, elbette nasıl koşacağınızı biliyorsunuzdur.